mimar sinan

neredeyse bütün dünyada tanınan osmanlı'nın baş mimarı olan büyük deha. yavuz sultan selim döneminde devşirme olarak alınmış ve yeniçeri ocağına sokulmuştur. en önemli eserleri şu şekildedir ; (bkz: selimiye camii) (bkz: süleymaniye camii)

yaptığı camilerin yanında pek çok su yolu yaparak istanbul'a su getiren mimar sinan, evine gelen suyun devlet tarafından kesilmesi üzerine 99 yaşında susuz evde vefat eder. küçük bir sitem olarak da vefat etmeden hemen önce "biz hizmetimizi allah için yaptık ve mükafatını da ahirette bekliyoruz." demiştir

(bkz: koca sinan) ey eden bir iki gün dünya sarayında mekân cay-ı asayiş değildir âdeme mülki cihan han süleyman'a olup mimar, bu merd-i güzin yaptı bir cami, verir firdevsi âlâdan nişan emri şahiyle kılıp su yollarına ihtimam hızr olup âb-ı hayatı âleme kıldı revân çekmece cisrine bir tak-ı mualla çekti kim aynıdır ayine-i devrinde şekl-i kehkeşan kıldı dört yüzden ziyade mescid-i âli binan yaptı seksen yerde cami bu aziz kârdan yüzden artık ömür sürdü akıbet kıldı vefat yattığı yeri huda kılsın anın bağ-ı cihan rıhletinin sai-i dali dedi tarihini geçti bu demde cihandan pir-i mimaran-ı sinan ruhiçün fatiha ede pir-ü civan kaynak; mezar taşı

klasik osmanlı cami mimarisinin etiketidir. fazlasıyla büyük bir dehaydı. mimari ve mühendislik anlamında yaptığı eserler hala daha yabancı mimarların ve mühendislerin odağıdır.

kayseri'nin ağırnas köyünde doğmuştur. milliyeti hususunda ihtilaf vardır. 22 yaşında devşirilerek istanbul'a getirilmiştir. 48 yaşında mimarbaşı olmuştur. sayısı 450'yi bulan eserlere imzasını atmıştır. bunlar arasında cami, köprü, su yolları, çeşme, türbe gibi yapılar mevcuttur. bu eşsiz eserlerin mimarı hayattayken süleymaniye yakınlarında kendisi için mütevazı bir türbe yapmıştır. o türbede medfundur.

vefatının 429. yıldönümünde rahmetle anıyorum. tarihte en fazla hayran olduğum zatlardan bir tanesi.

baba ustalık eserini bilmeyen bir nesil yetişiyor.

memleketin dört bir yanına camiiler, şadırvanlar, çeşmeler yapan koca sinan susuz, çeşmesiz bir evde ölmüştür.

hala daha günümüz camiilerinin formlarını etkilemeye devam eden büyük deha. ne yazık ki bir çok mimarımız camii böyle olmalı kafasından çıkamıyor ve sinanvari formları inatla kullanıyor. yeni formlar önerme kanaatindeyim. artık 1500'lü yıllarda ki gibi taş yapılar yapmıyoruz. çevresiyle uyumsuz olarak kalıyor camiilerimiz.

şunu bi' izleyin allah aşkına; ferhan şensoy - münir özkul :d . "aynı zamanda bir mühendis, iyi bir lojistikçi, şehir tasarımcısı, planlamacı, yönetici vb... pek çok hususiyet ile birikime de sahiptir ve bunun en önemli göstergesi eserleridir." - link . vakti zamanında (4 ağustos 1935) "dünyada medeniyeti türk ırkının kurduğunu" ispatlamak için kafa kemiği mezarından çıkarılmıştır. - link not: (#2287811) --- spoiler --- "özetlersek, sinan'ın kafatasının mezarından çıkartıldığı, dahası bugünde kayıp olduğunu söylenmektedir. 1935'te çıkarılıp ölçülen kafatasının yeniden mezara konmadığını, hiçbir kurumda bulunamadığını, antropoloji müzesi'nde muhafaza edilmek üzere alıkonulmuş olup ne var ki böyle bir müze kurulmadığından sinan'ın kafatası da sırra kadem bastığı belirtilmektedir." "sinan'ın kafatasına ne olduğu bilinmiyor. ancak 1936 yılında ankara halk evinde mimar sinan'la ilgili bir yıldönümü kutlaması sırasında izleyicilere mimar sinan portre resmi dağıtılıyor. 'bu resim kafatasına göre yapıldı doğru bir resimdir' deniliyor. 1936'da kafatası ankara'daydı ama nerede olduğunu bilmiyoruz. şevket aziz kansu'nun ölümüyle de birlikte izler iyice siliniyor. kafatası mezarda değil. daha sonraki dönemde yapılan restorasyonlarda sinan'ın mezarı tekrar açıldı. kafatasının yerinde olmadığı görüldü. herşey olabilir." - prof. dr. selçuk mülayim - link --- spoiler ---

Osmanlı Devleti'ne devşirme sistemi ile alınmıştır.Bir Ermeni devşirmesidir.

Çıraklık eseri olarak Şehzade Cami'yi,kalfalık eseri olarak Süleymaniye Cami'yi,ustalık eseri olarak ise Selimiye Cami'yi yapmıştır.Selimiye Cami UNESCO'nun koruması altındadır.

49 yaşına kadar saray baş mimarı olmadan önce yeniçeri olarak hizmet vermiştir. Kökeni olarak kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte Ermeni, Rum ya da Hristiyan Türk olma ihtimalleri var. Ancak Müslüman olmadığı kesin. Müslüman olsa devşirme olarak yeniçeri ocağına girmiş olamazdı. Benim görüşüme göre mimardan ziyade çok büyük bir mühendistir. 18 yy. öncesinde mimar, mühendis ve müteahhit ayrımı olmadığı için genel olarak mimar terimi kullanılıyor. Kendisi mimari açıdan yeni birşey sunmayıp Bizans benzeri klasik Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Tabii bunu suçlamak için söylemiyorum rönesans öncesi dönemde devletlerin genel mimarisi dışına çıkan bir mimar yok sayılır. Bence kendisinin en büyük özelliği devasa boyuttaki mühendislik harikası yapıları o dönemde tasarlamasıdır. Bunun dışında İstanbul'a yaptığı su yolları da mühendislik özelliğine bir kanıttır diye düşünüyorum. Orduda da kendini ilk defa gösterdiği yer Van gölünü aşmak için yaptırdığı gemilerdir. Yani orduda da askeri mühendis olarak hizmet verdiği açık. Mühendis kelime anlamı olarak "arazi ölçen" anlamına geliyor. Ordulardaki istihkamcıları tanımlamak için kullanılıyor.